ISIRGAN OTU

Şubat 13, 2008 at 10:12 am (ISIRGAN OTU)

ISIRGAN OTUIrtica dioicaTıbbi bitki ilaç yapımında kullanılan bitkilere verilen genel bir isimdir. Bir bitkinin tümü taze veya kurutulmuş halde ilaç yapımında kullanılabileceği gibi, bitkinin bir veya bir kaç organıda aynı amaçla kullanılabilir. Bitkinin ilaç olarak kullanılan kısmına DROG adı verilir.
Dünya nüfusunun % 80’inin tedavi amacıyla bitkilere bağımlı olduğu bilinmektedir. Bunun nedeni dünya nüfusunun 3/4’ünün gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor olmalarıdır. Sanayileşmiş ülkelerde de tıbbi bitkilere yöneliş gözlenmektedir. Modern farmakoplerdeki drogların yaklaşık % 20 ‘si bitkisel kökenlidir.Dünya bitkisel drog pazarı 1993 yılında 9.2 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Bunun % 30 ‘unun Avrupa Birliği, % 25’inin Japonya, % 19’unun Güney Doğu Avrupa, %12’sinin Kuzey Amerika, % 8’inin Hindistan ve Pakistan, % 6’sının AB dışındaki Avrupa ülkeleri oluşturmaktadır.Türkiye; Akdeniz, Karasal ve Okyanus iklimlerinin kesişme noktasında bulunması itibariyle zengin bir bitki çeşitliliğine sahiptir. Türkiye 10.000’in üzerinde bitki çeşidi ile neredeyse Avrupa’nın tümünde yetişen bitki sayısına (yaklaşık 12.000 ) sahiptir.Türkiye’de 1.000 kadar bitkinin halk tıbbında kullanıldığı tahmin edilmektedir. Aktarlarda satılan bitki sayısı 300 civarında olup 70 kadar bitkinin ihracatı yapılmaktadır. Ülkemizin bitkisel drog ihracatı 100 milyon dolar civarındadır.Bu sayımızda tanıtacağımız ve hepimizin bildiği ısırgan otu, Almanya’da reçetelere ürolojik tedavi kategorisinde yazılan ilaç olup yıllık satış hacmi 35 milyon DM dir. Türkiye’de bir firmanın üretip ihraç ettiği ısırgan otu kökü 50 ton, ısırgan tohumu 10 ton, ısırgan yaprağı 20 ton dur.Yöresel olarak ısırgı, dalağan, dızlağan, cızgın, ağdalak olarakta bilinen Isırgan Otu çok yıllık otsu bitkiler gurubundan olup tropik bölgeler dahil bütün dünyada yayılmıştır. Aydınlık yerleri sıcak ve ılıman iklim şartlarını sever. Otlu alanlarda, azotca zengin topraklarda, hububat, çeltik, şekerpancarı, ayçiçeği gibi kültür bitkileri arasında, yol boyları su arkları kenarında yetişir.Sapı dört köşeli dik, 150 cm.’ye kadar boylanır. Sürüngen ve çok dallıdır. Sapta olduğu gibi yaprakları da dişli, oval biçimli ve sivri uçlu olup yakıcı tüylerle kaplıdır. Dokunulduğunda eli yakar. Çiçekleri ufak yeşil, kuru ve tek tohumlu cevizciktir. Mayıs ayından Eylül’e kadar çiçek açarIsırgan otunun kuru maddesi; %18 protein, % 14 albüminli maddeler, %2.5 yağlı maddeler, % 6 Demir trioksit ihtiva eder. Yaprak, flavan, C vitamini, demir, mineral tuzlar ve bitki asitleri yönünden zengindir.Tohumunda, müsilaj, proteinler, sabit yağlar; kökünde ,tanen, sterolen, lignan ihtiva eder.Bir doktor Isırgan Otunun en değerli şifalı otlardan biri olduğunu anlatırken, ısırgan otunun ne derece faydalı olduğunu bilse, insanoğlu başka hiçbirşey yetiştirmezdi demiştir.Mukoza sağlamlaştırıcı, idrar söktürücü, güçlendirici, anti-alerjen, kan temizleyici ve iltihap giderici olarak kökünden başlayarak çiçeklerine kadar baştan aşağı şifadır.Isırganlar, ıspanak gibi çorba olarak eski çağlardan beri yenilmiştir. Sağlık bakımdan pek gerekli olan demir ve magnezyum gibi madensel maddeler yönünden zengin bir bitkidir. Çok asitli olmadığı için ıspanağa karşı üstünlüğü vardır. Bu nedenle de romatizmalarda, gut ve damar sertliği olanlara salık verilir. Bir yaştan sonra vücudun demir potansiyeli azalır dolayısıyla insanlarda yorgunluk ve halsizlik belirtileri görülür. İlkbaharda yeni sürgünlerden sabah aç karnına 1 kahve fincanı çay içilirse ısırgan otundaki demir alyuvarları devamlı yenileyerek yeni dokulara bol oksijen sağladığından insanlar kendini genç ve dinç hissederIsırgan otunu kaynatmaksızın sadece haşlamak yeterlidir. Koruyucu olarak bütün kış boyu aç karnına tatlandırmadan 1 fincan içilirse soğuk algınlığına karşı vücudun direncini artırır. Böbrek ve idrar yolları iltihabı, teşhis edilemeyen şiddetli baş ağrıları, prostat büyümeleri, mide ve barsak ülseri, kansızlık, alyuvar ve demir eksikliği tüm alerjik rahatsızlıklar, ekzama, ergenlik sivilcileri, fistüller ile virüs ve bakterilerin yol açtığı hastalıklarda en büyük yardımcıdır.Isırgan otu çayı 4 haftalık bir dönem boyunca içilirse, karaciğer ve safra kesesi hastalığı, dalak tümörü ve hastalığı, nefes darlığı ve akciğer hastalıklarında kullanılır.Isırgan otu su atıcı özelliği olduğundan ödem durumunda fazla suyu dışarı atar . Kan yapıcı özelliği ile sarılık ve kansızlığa iyi gelir kan temizleyicidir.Taze ısırgan otu bitkisinin sapı yere yakın bölümünden kesilerek; eklem deformasyonu, romatizma, siyatik, kol ve bacaklardaki sinir iltihaplarına karşı doğrudan ağrılı bölgelere sürülerek de kullanılır. Bitkinin yakıcı tüylerinin deriyi tahriş etmesiyle uzun süreli rahatlatıcı bir sıcaklık oluşur ve ağrılar diner.Isırgan otu tohumları öncelikle organizmayı uyarıcı güçlendirici ve savunma sistemlerini destekleyici özelliklere sahip olduğu için yaşlıları güçlendirici olarak kullanılır. İnek sütü ile karıştırılıp içilirse şehveti artırır.Yoğurt ile karıştırılarak şeker hastalığına karşı kullanılır.Kök saplarının haşlanarak sirkeli tentürü yapılıp saçlar yıkanırsa kepeksiz, sık, canlı ve parlak bir saça kavuşulacağı gibi saç dökülmelerini önler.Tıbbi maksatlar için bitkinin yaprak, kök, çiçek ve tohumları kullanılır. Yaprakları çiçek açma zamanında Nisan – Haziran döneminde saplarından sıyrılarak toplanır. Gölgede ve havadar ortamda kurutulduktan sonra ince kıyılır. Tohumlar Temmuz – Ağustos döneminde toplanır ve gölgede kurutulur. Kökler ilkbahar veya sonbaharda sökülür, yıkanarak temizlenir ve gölgede kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılır ve kavanozlarda saklanır. Isırgan otunun bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.

Kalıcı Bağlantı Yorum Yapın