FANUS ÖZETİ

Mart 17, 2008 at 5:19 pm (EDEBİYAT)

KITABIN ADI Fanus

KITABIN YAZARI Morris WEST

YAYINEVI VE ADRESI Altin Kitaplar Cagaloglu / ISTANBUL

BASIM TARIHI 1984

KITABIN YAYIM MAKSADI Morris West’in Son Kitabi Fanus’da, Heyecan, Gerilim ve Cinsellik Doludur. Cinayetten Saplantiya Suç Islemekten Affetmeye Kadar, Yasamin Çeliskilerle Dolu Gerçegini Gözler Önüne Seren Gerçek Bir Yasam Öyküsüdür.

KITABIN ÖZETI :

Bu roman, ünlü psikiyatri uzmani bir Dr. Jung’un firtinali yasamindan esinlenerek yazilmistir.

Dr. Jung, Isviçre’nin Zürih kentinde psikiyatrisklik yapan ve kit kanaat geçinen bir kisidir. Evli ve evliligi mutsuzluk içinde geçmektedir. Hayatini renklendiren yegane sey ise, yaninda çalisan Emma adindaki stajeridir. Dr. Jung’un evinde mutsuz olma sebeplerinden biriside karisidir. Karisi, seksi fazla sevmeyen, fantazileri olmayan ve tek düze yasami tercih eden bir kadindir.

Aksam olup yataga girdiklerinde karisi, Dr. Jung ile sevismek yerine kendi kendini tatmin ederek mutlu olmaktadir. Dr. Jung ise, karisinin bu davranislari neticesinde bunalima girer Mutlu olmak için siddetle bir arayisin içindedir. O günlerde mutlulugu yaninda çalisan stajeri Emma ile geçirdigi zamanlarda yakalamaktadir. Emma Dr. Jung’un sirdasi gibidir. Onun bu ruh halini ve sekse olan düskünlügünü iyi bilmektedir. O günlerde bu ikili birbirlerine gerek ruhen, gerekse bedenen yetebilmektedirler.

Ayni tarihlerde Almanya’nin Berlin (1913) kentinde zengin bir kadin meslegi psikiyatrist olan Magda yasamaktadir. Magda’nin kocasi yillar önce ölmüstür. Magda, alimli, seksi ve fantaziler dünyasinda yasamayi seven isterik bir kadindir. Magda üye olmayanlarin giremedigi özel bir kulüpte çalisan kadinlarin tedavisiyle görevlidir. Magda’nin bu iste çalismasinin amaci para degildir. Dr. Magda o gece kulübüne gelen belli basli müsterilerle yatarak cinsel arzularini tatmin etmektedir. Yine birgün özel bir müsterisi olan, Alman subayi (Albay) gelir Dr.Magda sevisme esnasinda sadosizm’den hoslandigi için Albaya kirbaçla vurmaya baslar. Zaman içerisinde Dr.Magde kendini kaybederek daha siddetli vurur ve Albay komaya girer. Kulübün müdürü olayi duyarduymaz Dr. Magda’yi apar topar yurt disina yani Isviçre’nin Zürih kentinde küçük bir pansiyona gönderir.

O ana kadar Dr.Magda ile Dr. Jung’un birbirlerinin varligindan haberi yoktur. Dr. Magda artik içindeki sapikça duygulara gem vuramamaktadir. Psikologa giderek rahatlamak ister ve Dr. Jung’u tavsiye ederler. Zaman içerisinde Dr. Jung ve hastasi olan Magda çok iyi bir sirdas olur. Magda hayat hikayesini Dr. Jung’a anlatmaya baslar. Magda Italya’nin Roma kentinde yine kendisi gibi zengin bir doktoru olarak dünyaya gelir. Çoçuklugu da yetiskinligi gibi erkeklere olan düskünlügü ile geçer.Genç kiz oldugunda, en samimi arkadasi oldugu halasinin kizi Ilse’nin kocasi olan John’a göz koyar. Birgün av partisinde Ilse’yi öldürmeyi planlar ve plani uygular. Ilse’yi öldürdükten sonra John’a ulasmak onun için zor olmaz. Bir süre sonra John ile evlenir. Birkaç yil sonra John ölür. Artik Magda dul ve zengin bir fahise olarak hayatina devam etmektedir. Çevresindeki herkesin tehlikeli düsüncelere sahip oldugunu çok iyi bilmektedir. Fakat onun bir cinayet isledigini sadece Dr. Jung bilmektedir. Magda’nin sirlari ve hayati Dr. Jung’u çok etkiler ve ince bir çizgi ile çizilmis bir dostluk baslar.

Magda bir gün Italya’ya dönmeye karar verir. Italya’ya döndükten kisa bir süre sonra bir randevu evinden gece yarisi çikarken kimligi belirlenemeyen birisi tarafindan hançerlenerek öldürülür. Dr. Jung bu olaya çok üzülür. Magda’nin anlattiklarini ta ki bu kitap yazilana kadar Dr. Jung’da bir sir olarak kalir.

Not : Kitap özetlerindeki fikirler yazarlarin özel fikirlerini yansitmaktadir.

iiÖÖçsYirmi bir bölüm halinde, her bölümün ayri isimle yazilmis oldugu bu kitapta ilgi çekici olarak gözüken, kitaba da ismini veren “ Futbol Savasi” adli bölüm.

Bu bölümde Honduras ve El Salvador ülkeleri arasinda “1970 Meksika Dünya Kupasi” için yapilan futbol maçi anlatiliyor, ve sonuçlari…

Ilk maç Honduras’in baskentinde idi. Maçtan bir gece önce El Salvador takimi, otellerinde Honduras’ li taraftarlarca uykusuz birakilarak psikolojik olarak çökertilmis ve maçi son dakika golüyle 1-0 kaybetmistir. Maçi Tv. den izleyen bir genç kendini vurarak intihar eder. El Salvador’da ordunun da esliginde ulusal bir cenaze töreni yapilmistir.

Rövans maçinda uykusuz kalma, yipranma sirasi Honduras takimindaydi. Maç günü Honduras futbol takimi stada zirhli araçlarla götürüldüler. El Salvadorl’u seyirciler ölen gencin portrelerini tasiyarak intikam eylemine girismek için beklemedeydiler. Maçi 3-1 El Salvador takimi kazandi. Honduras’li futbolcular maçi kaybettikleri ve sag kaldiklari için seviniyorlardi. Ancak iki Honduras taraftari öldü. Yüzlercesi hastanelik oldu. Araçlari yakildi, birkaç saat içinde de ülke siniri kapatildi.

Ilgi çekici diger bölüm “ Artik Cennet Yok” adli bölüm. Bu bölümde yazar Kibris’i anlatmis.

Türk-Rum savasi sirasinda kabul edilen gerçek ; Rumlarin ticarette, Türklerin ise cephede üstün oldugudur.

Savas sonrasinda her çesit ithal esyanin bulundugu Kibris’ta Türkler ve Rumlar bir sinir çizgisiyle ayriliyorlar. Lefkose’deki sinirda bir tarafta Türk bir tarafta Rum askeri oldugunu gözlemleyen yazar Ryszard KAPUNSCINSKI Türk ordusunun her zaman hazir ve Rumlar’ dan üstün oldugunun da altini çizmis.

Bir baska ilgi çekici bölüm ise “Parti Baskanlari” adli bölümdür. Bu bölümde de Kongo’da üç kisinin bir araya gelmesi bir partiyi andirabilecegi, parti sayisinin çoklugunun; 200 lü rakamlara ulasmasinin normal görüldügünü, tüm hareketlerin önderler arasinda gerçeklestigini ve sayilari 500 kisiyi geçmeyen bu kisilerin satin alindiginda bir hükümet kurmanin içten bile olmadigi belirtilmistir.

“Postallar” adli bölümde Golan Tepeleri denen yerde Israil ile Suriye arasinda savas devam ederken askerlerin cepheden sehre geldiklerini gören boyaci çocuklarin bayram ettiklerini, postallarinin durumuna göre o askerin ve savasin ne durumda oldugu anlayabildikleri ifade edilmistir.

Sam’daki en çok asker kaybi siyasal bir tartismadan dolayi meydana gelen savasta olmustur. Savas yasamak ve kazanmanin bedeli agirdir. Asker; yaptigi seyin birileri için oldugunu, bir sey ugruna oldugunu hissetmelidir ki asker olarak savassin. Simdilerde ise dügmelerle, roketlerle, füzelerle savasiliyor. Askerin yüzü zirhli araçlarin içinden bile görünmüyor. O zamanlar özgürlük ve mücadele için yapilan savaslar gerçekten zorlu ve güç olmustur.

“Bir Yargiç Hakkinda Yapilan ve Hükümetin Düsmesiyle Sonuçlanan Bir Tartisma” bölümünde traji komik bir makam ve yetki kavgasinin hüsranla biten sonucu söyle dile getirilmektedir;

Kongo’da Cumhurbaskani ve Basbakan arasinda; hangisinin yüksek mahkemeye yargiç atama hakkina sahip olacagi konusunda çatisma baslamis, hükümet islemez duruma gelmistir. Ikisi de kendini Cumhurbaskani ilan etmistir. Ordunun müdehalesiyle iki Cumhurbaskani’da istifa etmis ve EKIM 1963’te siyasal bunalim sona ermistir.

Not : Kitap özetlerindeki fikirler yazarlarin özel fikirlerini yansitmaktadir.

iiÖÖçsYirmi bir bölüm halinde, her bölümün ayri isimle yazilmis oldugu bu kitapta ilgi çekici olarak gözüken, kitaba da ismini veren “ Futbol Savasi” adli bölüm.

Bu bölümde Honduras ve El Salvador ülkeleri arasinda “1970 Meksika Dünya Kupasi” için yapilan futbol maçi anlatiliyor, ve sonuçlari…

Ilk maç Honduras’in baskentinde idi. Maçtan bir gece önce El Salvador takimi, otellerinde Honduras’ li taraftarlarca uykusuz birakilarak psikolojik olarak çökertilmis ve maçi son dakika golüyle 1-0 kaybetmistir. Maçi Tv. den izleyen bir genç kendini vurarak intihar eder. El Salvador’da ordunun da esliginde ulusal bir cenaze töreni yapilmistir.

Rövans maçinda uykusuz kalma, yipranma sirasi Honduras takimindaydi. Maç günü Honduras futbol takimi stada zirhli araçlarla götürüldüler. El Salvadorl’u seyirciler ölen gencin portrelerini tasiyarak intikam eylemine girismek için beklemedeydiler. Maçi 3-1 El Salvador takimi kazandi. Honduras’li futbolcular maçi kaybettikleri ve sag kaldiklari için seviniyorlardi. Ancak iki Honduras taraftari öldü. Yüzlercesi hastanelik oldu. Araçlari yakildi, birkaç saat içinde de ülke siniri kapatildi.

Ilgi çekici diger bölüm “ Artik Cennet Yok” adli bölüm. Bu bölümde yazar Kibris’i anlatmis.

Türk-Rum savasi sirasinda kabul edilen gerçek ; Rumlarin ticarette, Türklerin ise cephede üstün oldugudur.

Savas sonrasinda her çesit ithal esyanin bulundugu Kibris’ta Türkler ve Rumlar bir sinir çizgisiyle ayriliyorlar. Lefkose’deki sinirda bir tarafta Türk bir tarafta Rum askeri oldugunu gözlemleyen yazar Ryszard KAPUNSCINSKI Türk ordusunun her zaman hazir ve Rumlar’ dan üstün oldugunun da altini çizmis.

Bir baska ilgi çekici bölüm ise “Parti Baskanlari” adli bölümdür. Bu bölümde de Kongo’da üç kisinin bir araya gelmesi bir partiyi andirabilecegi, parti sayisinin çoklugunun; 200 lü rakamlara ulasmasinin normal görüldügünü, tüm hareketlerin önderler arasinda gerçeklestigini ve sayilari 500 kisiyi geçmeyen bu kisilerin satin alindiginda bir hükümet kurmanin içten bile olmadigi belirtilmistir.

“Postallar” adli bölümde Golan Tepeleri denen yerde Israil ile Suriye arasinda savas devam ederken askerlerin cepheden sehre geldiklerini gören boyaci çocuklarin bayram ettiklerini, postallarinin durumuna göre o askerin ve savasin ne durumda oldugu anlayabildikleri ifade edilmistir.

Sam’daki en çok asker kaybi siyasal bir tartismadan dolayi meydana gelen savasta olmustur. Savas yasamak ve kazanmanin bedeli agirdir. Asker; yaptigi seyin birileri için oldugunu, bir sey ugruna oldugunu hissetmelidir ki asker olarak savassin. Simdilerde ise dügmelerle, roketlerle, füzelerle savasiliyor. Askerin yüzü zirhli araçlarin içinden bile görünmüyor. O zamanlar özgürlük ve mücadele için yapilan savaslar gerçekten zorlu ve güç olmustur.

“Bir Yargiç Hakkinda Yapilan ve Hükümetin Düsmesiyle Sonuçlanan Bir Tartisma” bölümünde traji komik bir makam ve yetki kavgasinin hüsranla biten sonucu söyle dile getirilmektedir;

Kongo’da Cumhurbaskani ve Basbakan arasinda; hangisinin yüksek mahkemeye yargiç atama hakkina sahip olacagi konusunda çatisma baslamis, hükümet islemez duruma gelmistir. Ikisi de kendini Cumhurbaskani ilan etmistir. Ordunun müdehalesiyle iki Cumhurbaskani’da istifa etmis ve EKIM 1963’te siyasal bunalim sona ermistir.

Not : Kitap özetlerindeki fikirler yazarlarin özel fikirlerini yansitmaktadir.

v

Yorum bırakın